Yeme tutumu ile bağlanma stili, aleksitimi ve obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkinin incelenmesi
Title:
Yeme tutumu ile bağlanma stili, aleksitimi ve obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkinin incelenmesi
Personal Author:
Publication Information New:
[s.l. : s.n.], 2021.
Physical Description:
x, 83 leaves : illustrations, tables ; 30 cm + 1 CD-ROM.
General Note:
Date of approval: 18.06.2021
Abstract:
Yeme tutumunda bozulmalar ile başlayan ve yeme bozukluklarına kadar giden sürecin kaynağında hangi etkenlerin olduğu literatürde sıkça araştırılan bir konudur. Erken dönemde ebeveynler ile kurulan bağın yetişkinlik döneminde öne çıkan etkilerinin yanında, bireyin duygu tanımlama becerileri ve obsesif kompulsif belirtilerinin yeme tutumunda bozulmalar ile ilişkili olduğu göze çarpmaktadır. Bu çalışmanın amacı,yeme bozukluklarına giden süreç ile ilişkili olduğu bilinen bağlanma stilleri ve aleksitimi düzeyinin yeme tutumları üzerinde yordayıcı etki güçlerini incelemek ve obsesif kompulsif belirtilerin yeme tutumu ile ilişkisinin anlaşılmasına yardımcı olmaktır. Ayrıca, sosyodemografik ve diğer özelliklere göre bağlanma stilleri, aleksitimi, obsesif kompulsif belirtiler ve yeme tutumu puanlarının farklılaşıp farklılaşmadığı araştırılmıştır. Araştırmaya psikiyatrik tanısı bulunmayan ve yaşları 18-45 arasında değişen 248 birey (131 kadın, 117 erkek) katılmıştır. Katılımcılara Sosyodemografik ve Diğer Bilgi Formu, Üç Boyutlu Bağlanma Stilleri Ölçeği (ÜBBSÖ), Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ-20), Maudsley Obsesif Kompulsif Soru Listesi (MOKSL) ve Yeme Tutum Testi (YTT-26) anket şeklinde çevrimiçi olarak sunulmuştur. Sosyodemografik ve diğer değişkenlerin değerlendirilmesi için betimleyici analizler, bu değişkenlerin bağımlı ve bağımsız değişkenler üzerindeki etkilerini incelemek için parametrik olmayan testler, hipotezleri test etmek için ise korelasyon, basit doğrusal ve çoklu regresyon analizleri kullanılmıştır. Bulgulara göre, aleksitiminin yeme tutumu üzerinde pozitif yönlü en güçlü yordayıcı etki gücüne sahip olduğu, bağlanma stilleri alt boyutlarından kaçınan bağlanmanın yeme tutumunu pozitif yönde yordadığı saptanmıştır. Ayrıca, obsesif kompulsif belirtiler ile yeme tutumu arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Sağlıklı bireylerde bu tür ilişkilerin preklinik dönemde ortaya koyulması, yeme bozuklukları patolojisini tetikleyen faktörleri tanımlamanın yanı sıra farkındalık yaratmaya yardımcı olmak, yeme bozukluklarının tedavisinde önleyici stratejiler geliştirmek ve prognozu mümkün kılmak için uzun vadede önemlidir.
The study of the factors causing changes in eating attitude and those that may result in eating disorders are frequently studied in clinical psychology. Besides the role of the formed attachment during an early age and their effects during adulthood period, the capability of defining emotions and obsessive compulsive symptoms are shown to be connected with disordered eating attitudes. The purpose of this study is to facilitate the understanding of the predictive role of alexithymia and attachment styles on eating attitude and their relation with obsessive compulsive symptoms. Also, the effects of sociodemographic and other factors on attachment styles, alexithymia, obsessive compulsive symptoms and on eating attitude were investigated. In this study, the data were obtained from 248 participants (131 women, 117 men) between ages of 18 and 45, without psychological diagnosis. Data were obtained through an online survey form including the Sociodemographic and Other Information Form, Three Dimensional Attachment Style Scale (TDASS), Toronto Alexithymia Scale (TAS-20), Maudsley Obsessive Compulsive Inventory (MOCI) and Eating Attitudes Test (EAT-26). Descriptive analysis was used to determine the sociodemographic and other variables, non-parametric tests were used to test the effects of those variables on dependent and independent variables, correlation analysis were caried out to test the relation with obsessive compulsive symptoms and simple linear and multiple regression analysis were used to test predictiveness of attachment styles and alexithymia on disordered eating attitude. According to the findings, alexithymia is the most powerful positive predictor of disordered eating attitude. Additionally, the avoidant attachment style also predicts eating attitude in a positive direction. Finally, there is a positive relation between obsessive compulsive symptoms and disordered eating attitude. Being able to reveal such relationships in healthy subjects at a preclinical stage is not only important in order to define factors contributing to the pathology of eating disorders but helps to raise awareness, which is crucial to develop preventive strategies in the treatment of eating disorders and allows prognosis in the long-term.
Added Uniform Title:
Thesis (Master) -- Işık University: Graduate School of Social Sciences.
M.S. -- Clinical Psychology.
Graduate School of Social Sciences -- Clinical Psychology.
Investigation of the relationship between eating attitude and attachment style, alexithymia and obsessive compulsive symptoms. Turkish.
Electronic Access:
Açık erişim için tıklayınız
Language:
Turkish