Imagen de portada para Boşanmış aileye sahip bireylerde bağlanma stillerinin ilişki doyumu ve reddedilme duyarlılığı ile ilişkisi
Boşanmış aileye sahip bireylerde bağlanma stillerinin ilişki doyumu ve reddedilme duyarlılığı ile ilişkisi
Título:
Boşanmış aileye sahip bireylerde bağlanma stillerinin ilişki doyumu ve reddedilme duyarlılığı ile ilişkisi
PRODUCTION_INFO:
[s.l. : s.n.], 2020.
Descripción física:
xi, 119 leaves : illustrations, tables ; 30 cm + 1 CD-ROM.
Nota general:
Date of approval: 20.05.2020
Síntesis:
Amaç: Bu araştırmanın amacı boşanmış aileye sahip olan bireylerin bağlanma stillerinin ilişki doyumu ve reddedilme duyarlılığı ile arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın bir diğer amacı ise cinsiyet, medeni durumları, kardeş sayısı, kaçıncı çocuk olduğu, ebeveynin boşanmışlık durumu, ebeveyn boşandıktan sonra kiminle kaldığı, ebeveynin boşanma sonrası medeni durumları, anne babayı görme sıklığı, ebeveynin boşanma nedeni gibi sosyo-demografik değişkenlerin bağlanma stilleri, ilişki doyumu ve reddedilme duyarlılığı ile ilişkisinin incelenmesidir. Yöntem: Yaş aralığı 18-33 olan araştırma örneklemini oluşturan 174’ü kadın ve 126’sı erkek olmak üzere toplam 300 katılımcı uygun örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Grup karşılaştırmalı yapılan araştırmanın gruplarını 150 boşanmış aileye sahip, ilişkisi olan üniversite öğrencisi ve 150 boşanmamış aileye sahip, ilişkisi olan üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Katılımcılara sırasıyla Bilgilendirilmiş Gönüllü Onam Formu, Sosyo-demografik Özellikler ve Bilgi Formu, Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri -II (YİYE-II) İlişki İstikrarı Ölçeği’nin İlişki Doyumu alt boyutu (İDO) ve Reddedilme Duyarlılığı Ölçeği (RDÖ) uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler IBM SPSS for Windows Statistics Standard v.22.0 programı ile analiz edilmiştir. Araştırmanın betimsel analizinde Bağımsız Örneklem T- Testi ve Tek Yönlü ANOVA; değişkenler arası ilişkileri incelemek için Bağımsız Örneklem T- Testi, Pearson korelasyon ve Çoklu Regresyon analizleri yapılmıştır. Bulgular: Çalışma sonucunda boşanmış ve boşanmamış aileye sahip bireylerin bağlanma stillerinin kaygı ve kaçınma toplam puanları ile ilişki doyumu toplam puanı arasında negatif yönde, reddedilme duyarlılığı toplam puanı arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Bununla birlikte kaçınmacı bağlanma stili toplam puanının ilişki doyumu toplam puanını; kaygılı bağlanma stili toplam puanının reddedilme duyarlılığı toplam puanını ve reddedilme duyarlılığı toplam puanının ilişki doyumu toplam puanını yordadığı belirlenmiştir. Bağlanma stilleri, reddedilme duyarlılığı ve ebeveynlerin boşanmışlık durumu, ronmantik ilişki doyumuna yaptıkları göreli katkıları belirlemek amaçlı yapılan hiyerarşik regresyon sonucunda yalnızca kaçınmacı bağlanma stillerinin bireylerin romantik ilişki doyumları üzerinde yordayıcı etkisi olduğu bulunmaktadır. Çalışma değişkenlerinin demografik özelliklerden boşanmış aileye sahip bireylerin kaygılı bağlanma stilleri ile kaçıncı çocuk ve ebeveynin boşanma nedeni arasında ve kaçınmacı bağlanma stilleri ile cinsiyet kardeş sayısı, kaçıncı çocuk, ebeveyn görme sıklığı ve ebeveyn boşanma nedeni arasında anlamlı ilişki tespit edilmiştir. İlişki doyumu ile kardeş sayısı, boşanma sonrası ebeveyn görmek sıklığı ile arasında anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir. Ebeveyn boşanmışlık durumu ile araştırma değişkenlerinden bağlanma stilleri ve ilişki doyumu arasında anlamlı farklılık elde edilmiştir. Sonuç: Boşanma sürecinin ev içindeki her birey için zorluğu ve etkileri bilinmektedir. Bu süreçte yaşanılan zorluklar göz önünde bulundurulduğunda boşanmış aileye sahip bireylerin bağlanma stilleri ile reddedilmeye karşı duyarlılıkları ve ilişki doyumları arasındaki ilişkinin incelenmesi, boşanmış aileye sahip olan bireylerin bağlanma stillerine bağlı olarak ilişki doyumuna yönelik yaşadıkları problemleri anlayıp yardımcı olmak adına önemli olacaktır ve literatüre katkı sağlayacaktır.

Objective: The objective of this study is to examine the relationship of attachment styles between the relationship satisfaction and rejection sensitivity of individuals with divorced families. Another aim of the study is to examine the relationship among sociodemographic variables between attachment styles, relationship satisfaction and rejection sensitivity according to gender, marital status, number of siblings, number of children, parental divorce status, frequency of seeing parents, marital status of the parent after divorce. Methods: A total of 300 participants, including 174 women and 126 men, were selected by the convenience sampling method, which constituted the research sample with an age range of 18- 33. The groups of the group comparative study are consisted of 150 university students with 150 divorced families and university students with 150 divorced families. Participants were respectively given Informed Voluntary Consent Form, Sociodemographic Features and Information Form, Experiences in Close Relationships-II (ECR) Relationship Satisfaction Scale of Relationship Scale (RS) and Rejection Sensitivity Scale (RSS) of Close Relationship Inventory. The analyses of the study hypotheses were done with IBM SPSS for Windows Statistics Standard v.22.0 program. In the descriptive analysis of the research, Independent Samples T-Test and One Way ANOVA were applied while Independent Samples T-Test, Pearson correlation and Multiple Regression analyses were performed to examine the relationships between the variables. Results: As a result of the study, a negative correlation was found between anxiety and avoidance total scores of attachment styles of individuals with divorced and non-divorced families and total satisfaction score while a positive correlation was found in rejection sensitivity total score. Besides the total score of avoidant attachment predicted total score of relationship satisfaction; total score of anxious attachment predicted total score rejection sensitivity and total score of rejection sensitivity predicted total score of relationship sensitivity. Attachment styles, rejection sensitivity and divorce status of parents, only avoidant attachment styles have a predictive role on the individuals' romantic relationship satisfaction as a result of hierarchical regression analysis. A significant relationship was found between the anxious attachment styles of individuals with family divorced from the demographic characteristics of the study variables and the reason for the divorce of the child and the parent. There was a significant relationship between avoidant attachment styles and number of gender siblings, number of children, parental vision frequency, and reason for parental divorce. It was determined that there was a significant relationship between satisfaction with the number of siblings and the frequency of seeing parents after divorce.There was a significant difference between parental divorce status and attachment styles and relationship satisfaction in research variables. Conclusion: The difficulty and effects of the divorce process for each individual in home are known. Considering the difficulties experienced in this process, examining the relationship between the attachment styles of individuals with divorced family and their susceptibility to rejection and their satisfaction with the relationship will be important and will contribute to the literature in understanding and helping the problems of individuals who have divorced family with regard to their attachment styles.
Título uniforme añadido:
Thesis (Master) -- Işık University: Graduate School of Social Sciences.

M. A. -- Clinical Psychology.

Graduate School of Social Sciences -- Clinical Psychology.

The relationship of attachment styles between relationship satisfaction and rejection sensitivity in individuals with divorced family. English.
Idioma:
Turco