Nijerya'dan İngiltere'ye iltica etmiş olan Okwe, Londra'da taksi şöförlüğü ve bir otelde komilik yaparak geçimini sağlamaya çalışmakta ve yoksul bir hayat sürmektedir. Ev arkadaşı olan Türk göçmeni Şenay ise aynı otelde hizmetçilik yapmaktadır. Yasadışı göçmenler olarak sınır dışı edilme korkusuyla yaşayan ikilinin hayatındaki değişimler Okwe'nin otelin resepsiyon masasında çalıştığı bir gün aldığı bir telefonla başlar. Bir otel odasındaki arızalı tuvaleti kontrol etmeye gittiğinde, kendisini sonradan Londra'nın karanlık yeraltı dünyasına gönderecek olan korkunç bir keşifte bulunur. Okwe'nin mafya maceralarına, Amerika'ya kaçmak için kendisine gereken parayı bulma umuduyla Şenay da katılır... Amelie ile tanıdığımız Audrey Tautou'nun bu filmde canlandırdığı Türk göçmen Şenay, aynı zamanda aktrisin ilk İngilizce rolü olma özelliğini taşıyor. Tautou'nun ana dili olmayan İngilizce'yi Türk aksanıyla konuşmaktaki başarısı, eleştirmenlerce dikkate değer bulundu...

"Okwe, a kind-hearted Nigerian doctor, and Senay, a Turkish chambermaid, work at the same West London hotel. The hotel is run by Senor Sneaky and is the sort of place where dirty business like drug dealing and prostitution takes place. However, when Okwe finds a human heart in one of the toilets, he uncovers something far more sinister than just a common crime"--Internet movie database summary by Sujit R. Varma, August 4, 2003.