Ahmet, Dostoyevski'nin Suç ve Ceza romanını filme çekmek istemektedir. İdealist görüntüsünün ardında, kendisinin inançsız biri olduğunu düşünmektedir. Hem çekeceği filme, hem sevgilisi Serap ve yaşadığı hayata karşı nedensiz bir kayıtsızlık içindedir. Kadın, adamın hayatında başka biri olup olmadığını sorunca, adam yalan söyler ve doğrular. Bunun üzerine Serap evi terk eder. Bütün bunlar olurken asistanı Elif bir taraftan filmin hazırlık çalışmalarını sürdürmekte ve romanın kahramanı Roskolnikof'u oynayacak kişiyi aramaktadır. Fakat Ahmet, Elif'in deneme çekimlerine katılanların hiçbirini beğenmez. Bu arada, evine hırsızlık için giren adamı oynatmaya karar verir. Ancak hırsızı nasıl bulacağını bilmemektedir.

Ahmet is going through a crisis. He thinks of himself as an arrogant, unfaithful man even if his image is that of an idealist. He is a film director who wants to make an adaptation of Dostoyevsky's Crime and punishment. He has lost all interest in his film project and in his girlfriend, Serap. He feels alienated from his own life and stays at home all day long.