Ergenlerde adet öncesi gerginlik sendromu ile ruh hali sağlığı değişkenleri arasındaki ilişkinin analizi için kapak resmi
Ergenlerde adet öncesi gerginlik sendromu ile ruh hali sağlığı değişkenleri arasındaki ilişkinin analizi
Başlık:
Ergenlerde adet öncesi gerginlik sendromu ile ruh hali sağlığı değişkenleri arasındaki ilişkinin analizi
Yayın Bilgileri:
[s.l. : s.n.], 2017.
Fiziksel Tanımlama:
xi, 114 leaves : tables ; 30 cm + 1 CD-ROM.
Genel Not:
Date of approval: 05.06.2017

Inclues tables list.

Includes abbreviations list.
Abstract:
Adet öncesi gerginlik sendromu (PMS) kadınlarda zorluk yaşanan bir durumken, ergenlerde karşılaşıldığında, çocukluktan erişkinliğe geçişin getirmiş olduğu zorlukla birlikte baş etmesi daha güç bir hale gelebilmektedir. Literatür verileri incelendiğinde ise var olan çalışmalar ergenlerde adet öncesi gerginlik sendromunun varlığını sorgularken, bu durumun depresyon, yaşam kalitesi ve öfkeyle ilişkisini birlikte inceleyen sınırlı sayıda araştırma olduğu görülmektedir. Dolayısıyla bu araştırmanın amacı, 15-18 yaş arası ergenlerde sıklıkla rastlanan ruh sağlığı problemlerinden olan depresyon, yaşam kalitesi ve öfke düzeyinin, adet öncesi gerginlik sendromu ile olan ilişkisini analiz etmektir Yöntem: 156 katılımcı ile yapılan araştırmada, Sosyodemografik Form, Adet Öncesi Gerginlik Sendromu Ölçeği, Beck Depresyon Envanteri, Çocuklar İçin Yaşam Kalitesi Ölçeği (Ergen Formu) ve Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı Ölçeği kullanılmıştır. Ölçeklerden elde edilen veriler Pearson Korelasyon Analizi ve Doğrusal Hiyerarşik Regresyon Analiz adımları ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Katılımcılardan elde edilen verilere göre, adet öncesi gerginlik sendromu düzeyi arttıkça, depresyon (p<.01) ve öfke düzeyi (p<.01) anlamlı olarak artmakta ancak yaşam kalitesi düşmektedir (p<.01). Diğer yandan, bu çalışma geçmiş araştırmalarda sadece depresyon, öfke ve benzeri ruh sağlığı değişkenlerinin direkt PMS üzerindeki ilişkilerine odaklandıklarını göz önünde bulundurarak, ruh sağlığı değişkenlerinin birbirleriyle olan ilişkilerini de incelemiş ve araştırma sürecinde medyatör (aracı) etki analizlerine de yer vermiştir. Araştırma bulgularına göre, yaşam kalitesi ve PMS arasındaki ilişkide, depresyonun (p<.01) ve öfkenin (p<.01) kısmi aracı etkisi ayrı ayrı değerlendirildiğinde anlamlı bulunmuştur. Ayrıca, depresyon ile PMS bağıntısında, öfkenin aracı etkisine bakıldığında öfkenin bağıntı üzerinde anlamlı bir kısmi aracı etkisi olduğu görülmüştür (p<.01) Sonuç: Araştırmanın bizlere en önemli katkısı, adet öncesi gerginlik sendromu olan bireylerin tedavisinde, öncelikle depresyon, öfke ve yaşam kalitesi boyutlarının kontrol edilmesi ve söz konusu değişkenler arası ilişkilerin de göz ardı edilmemesi gerektiği olacaktır.

Objective: While premenstrual syndrome (PMS) is already a debilitating condition for women, its effects become even more pronounced in adolescents when it comes together with the difficulties faced during the transition period from childhood to adolescence. When the findings of the literature are explored, it is seen that the existence of premenstrual syndrome in adolescents is questioned and there are limited studies that examined its relationship with depression, quality of life and anger. Therefore, the aim of this study is to analyze the relationship of premenstrual syndrome with quality of life, level of anger and depression, which is a frequently encountered psychological disorder in adolescents between 15 and 18 years of age. Methods: In current study, which was conducted with 156 participants, Sociodemographic Form, Premenstrual Syndrome Scale, Beck Depression Inventory, Quality of Life Scale for Children (Adolescent Form) and Trait Anger and Anger Expression Scales were used. The scales were assessed with Pearson Correlation Analysis and Linear Hierarchical Regression Analysis. Results: Results indicated that, whilst the severity of premenstrual syndrome increases, depression (p<.01) and level of anger (p<.01) significantly increase, however, quality of life (p<.01) decreases. On the other hand, this study took the fact that previous studies focused only on the direct effect of mental health variables such as depression and anger on PMS into account and examined also the interrelationships among mental health variables and included mediator effect analyses in the research process. According to the findings of the study, the partial mediation effect of depression (p<.01) and anger (p<.01) on the relationship between quality of life and PMS were found to be significant when examined separately. Moreover, it was seen that anger has a significant partial mediation effect on the relationship between depression and PMS (p<.01).Conclusion: In the light of all these data, the most important contribution of this study is its suggestion to control primarily depression, anger and quality of life in the treatment of patients with premenstrual syndrome and not to disregard the interrelationships among these variables.
Added Uniform Title:
Thesis (Master) -- Işık University: Graduate School of Social Sciences.

M.S. -- Clinical Psychology.

Graduate School of Social Sciences -- Clinical Psychology.

Analysis of the relationship between premenstrual syndrome and mental health variables in adolescents. Turkish.
Dil:
Turkish