Duyma yeteneğini kaybeden dokuz yaşında bir çocuk olan Frankie, babasını tanımayan annesiyle birlikte yaşayan talihsiz bir çocuktur. Annesi Lizzie ise çocuğunu mutlu edebilmek için büyük bir yalana başvurmak zorunda kalmıştır. Frankie'ye babası hakkındaki gerçekleri anlatmayan Lizzie, oğluna babasının ağzından mektuplar yazmakta; böylece onu hayal dünyasında mutlu etmeye çalışmaktadır. Frankie, babasının Accra isimli bir gemide çalıştığını ve dünyayı gezdiğini zannetmektedir. Ancak sıradışı bir şekilde bir gün kasabalarına gelen Accra isimli gemi işleri karıştırır. Gerçeklerin ortaya çıkmasından korkan Lizzie, bir yabancı bulup ondan bir günlüğüne Frankie’nin babası gibi davranmasını istemek zorunda kalır.

Nine-year-old Frankie and his single mum Lizzie have been on the move ever since Frankie can remember, most recently arriving in a seaside Scottish town. Wanting to protect her deaf son from the truth that they've run away from his father, Lizzie has invented a story that he is away at sea on the HMS Accra. Every few weeks, Lizzie writes Frankie a make-believe letter from his father, telling of his adventures in exotic lands. As Frankie tracks the ship's progress around the globe, he discovers that it is due to dock in his hometown. With the real HMS Accra arriving in only a fortnight, Lizzie must choose between telling Frankie the truth or finding the perfect stranger to play Frankie's father for just one day